SAFRANBOLU HATIRASI
Selamlar herkese;
Bu aralar çok çalışkan bir yazarım :)
2016 yılında yaptığımız Safranbolu-Bolu gezimizin Safranbolu kısmını anlatmak istiyorum bu yazımda.
Safranbolu Karabük ilinin turistik bir ilçesi. Oldukça popüler ama popüler olduğu halde dokusunu ve tarihini bozmamış,halkıyla beraber doğallığını korumuş bana göre nadir ilçelerden.
Bir çok yere kıyasla fiyatları bile hala oldukça makul tutulan bu sebeple daha da sevdiren güzel bir belde.

Safranbolu'da bir çok turistik mekan bulunuyor.
Kendine has mimarisiyle evlerinin olduğu sokakları,kanyonu,kristal terası,su kemeri,mağarası ve daha çok noktalarıyla gittiğinize değdi hissini sonuna kadar yaşatıyor.
Başlamam gerekirse Safranbolu-İstanbul arası ortalama 4 buçuk saat sürüyor,molalar beraber 5 saati buluyor.Ooo çok uzakmış demeyin ve bence bir hafta sonunuzu ayarlayıp bir şans verin derim.
Yolları aşıp Safranboluya vardıktan sonra öncelikle belirteyim biz Safranboluda konaklama yapmadık daha sonra deyinicem konaklama yerimize, o yüzden direk gezmeye başladık.
Cinci hanı ile giriş yaptık Safranboluya,
Cinci han Safranbolunun meşhur ve merkez de hemen görebileceğiniz eskinin ticaret yapıldığı bir han ve hamamdan oluşmakta.
Mutlaka ziyaret ediniz. Daha sonra meşhur evlerinin sokaklarına daldık,uzun ve keyifli arada kayboluşlu bir gezinti yaptık dar ama tarih kokan sokaklarında.
Safranbolunun lokumu çok meşhurmuş. Her dükkan lokumcu hemen hemen,farketmiyor bence en iyisi hangisi. Bir dükkandan alın mutlaka çünkü gerçekten çok lezzetliler.
Daha sonra Demirciler çarşısına doğru yürüdük.
Enfes bir duyguydu eskilere dönebilmek.
Hala demir döven ustaları görmek,eskilere biraz olsun dokunabilmek,tarihi çarşısında gezip eski kokuları hissetmek..
Eşsiz anlardı. Eski tutkum,hep bir yerlerde çocukluğumu aramam çok özlediğimden.
Çarşıda gezerken eski saati mutlaka görün isterim. Eski güneş saati günümüze kadar korunmuş harika bir eser.
Merkez de görebileceğiniz diğer tarihi mekanlar ise;
Evlerin arasından biraz uzaklaşıp Kristal terasa doğru yola koyulduk.
Kristal teras adından anlaşılacağı üzere Kristalden yapılmış yerden yüksekliği 80 metre ve 75 ton ağırlığı kaldırabilecek kapasitede muhteşem bir seyir terası.
Gözlerinizi ayaklarınızdan alamayacaksınzı :)
Hemen alt taraflara baktığınızda gördüğünüz tahta yollar ise Tokatlı kanyonu.
3 tl gibi bir ücret karşılığı bu eşsiz güzelliklere şahitlik edebilirsiniz.
Keyifli yürüyüş olacaktır,emin olun :)
Onun dışında;
Mutlaka ziyaret edin.
Yemek konusu ise Peruhi diye bir mantısı meşhur,Etli yaprak sarması enfes,Bağlar gazozu,cevizli
yayım(erişte),kızılcık şerbeti.
Önerebileceklerim bunlar tadına bakıp. Ve tabiki lokumları. Çeşit çeşit biz mesela safranlı lokuma bayılmıştık :)
İstediğiniz her mekanda bence bu yöresel tadlara ulaşabilirsiniz. Ben genelde mekan önermeyi çok sevmem. Herkese fiyatı uymayabilir ve birazda önerilen yerler daha pahalı ve popülerliği artığı için baştan savma olabiliyor. O yüzden esnafın olduğu yerler candır.Dalın içeri tadın bu güzel lezzetleri.
Dolaştık dolaştık yorulduk günü en güzel şekilde en lezzetli şekilde sonlandırabiliriz.
Türk kahvesi.
Arasta türk kahvesi kesinlikle önerimdir. Boncuk arasta 1661.
Sunum,tad enfes.
Mekanı gördüğünüz zaman ne hissettiğimi anlarsınız eminim.
Biz konaklamamızı ise Ankara-Bolu yolu üzerinde göl kenarı Kaya Green Park otelde yaptık.
Herşeyiyle mükemmel bir oteldi.Dışarıda kar yağarken havuz da yüzmenin,sabah mis gibi bir doğada gezinti yapmanın keyfini çıkarabilirsiniz.
Detaylar için:http://www.kayahotels.com/oteller/resort-oteller/kaya-greenpark
Mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir il Safranbolu.
Şimdiden iyi gezmeler.
Görüşmek üzere.
Bu aralar çok çalışkan bir yazarım :)
2016 yılında yaptığımız Safranbolu-Bolu gezimizin Safranbolu kısmını anlatmak istiyorum bu yazımda.
Safranbolu Karabük ilinin turistik bir ilçesi. Oldukça popüler ama popüler olduğu halde dokusunu ve tarihini bozmamış,halkıyla beraber doğallığını korumuş bana göre nadir ilçelerden.
Bir çok yere kıyasla fiyatları bile hala oldukça makul tutulan bu sebeple daha da sevdiren güzel bir belde.
Safranbolu'da bir çok turistik mekan bulunuyor.
Kendine has mimarisiyle evlerinin olduğu sokakları,kanyonu,kristal terası,su kemeri,mağarası ve daha çok noktalarıyla gittiğinize değdi hissini sonuna kadar yaşatıyor.
Başlamam gerekirse Safranbolu-İstanbul arası ortalama 4 buçuk saat sürüyor,molalar beraber 5 saati buluyor.Ooo çok uzakmış demeyin ve bence bir hafta sonunuzu ayarlayıp bir şans verin derim.
Yolları aşıp Safranboluya vardıktan sonra öncelikle belirteyim biz Safranboluda konaklama yapmadık daha sonra deyinicem konaklama yerimize, o yüzden direk gezmeye başladık.
Cinci hanı ile giriş yaptık Safranboluya,
Cinci han Safranbolunun meşhur ve merkez de hemen görebileceğiniz eskinin ticaret yapıldığı bir han ve hamamdan oluşmakta.
Mutlaka ziyaret ediniz. Daha sonra meşhur evlerinin sokaklarına daldık,uzun ve keyifli arada kayboluşlu bir gezinti yaptık dar ama tarih kokan sokaklarında.
Safranbolunun lokumu çok meşhurmuş. Her dükkan lokumcu hemen hemen,farketmiyor bence en iyisi hangisi. Bir dükkandan alın mutlaka çünkü gerçekten çok lezzetliler.
Daha sonra Demirciler çarşısına doğru yürüdük.
Enfes bir duyguydu eskilere dönebilmek.
Hala demir döven ustaları görmek,eskilere biraz olsun dokunabilmek,tarihi çarşısında gezip eski kokuları hissetmek..
Çarşıda gezerken eski saati mutlaka görün isterim. Eski güneş saati günümüze kadar korunmuş harika bir eser.
Merkez de görebileceğiniz diğer tarihi mekanlar ise;
- İzzet Mehmet Paşa Cami
- Saat kulesi
- Safranbolu evleri
- Kaymakamlar gezi evi
Evlerin arasından biraz uzaklaşıp Kristal terasa doğru yola koyulduk.
Kristal teras adından anlaşılacağı üzere Kristalden yapılmış yerden yüksekliği 80 metre ve 75 ton ağırlığı kaldırabilecek kapasitede muhteşem bir seyir terası.
Gözlerinizi ayaklarınızdan alamayacaksınzı :)
Hemen alt taraflara baktığınızda gördüğünüz tahta yollar ise Tokatlı kanyonu.
3 tl gibi bir ücret karşılığı bu eşsiz güzelliklere şahitlik edebilirsiniz.
Keyifli yürüyüş olacaktır,emin olun :)
Onun dışında;
- İncekaya su kemeri
- Bulancak Mağarası
Mutlaka ziyaret edin.
Yemek konusu ise Peruhi diye bir mantısı meşhur,Etli yaprak sarması enfes,Bağlar gazozu,cevizli
yayım(erişte),kızılcık şerbeti.
Önerebileceklerim bunlar tadına bakıp. Ve tabiki lokumları. Çeşit çeşit biz mesela safranlı lokuma bayılmıştık :)
İstediğiniz her mekanda bence bu yöresel tadlara ulaşabilirsiniz. Ben genelde mekan önermeyi çok sevmem. Herkese fiyatı uymayabilir ve birazda önerilen yerler daha pahalı ve popülerliği artığı için baştan savma olabiliyor. O yüzden esnafın olduğu yerler candır.Dalın içeri tadın bu güzel lezzetleri.
Dolaştık dolaştık yorulduk günü en güzel şekilde en lezzetli şekilde sonlandırabiliriz.
Türk kahvesi.
Arasta türk kahvesi kesinlikle önerimdir. Boncuk arasta 1661.
Sunum,tad enfes.
Mekanı gördüğünüz zaman ne hissettiğimi anlarsınız eminim.
Biz konaklamamızı ise Ankara-Bolu yolu üzerinde göl kenarı Kaya Green Park otelde yaptık.
Herşeyiyle mükemmel bir oteldi.Dışarıda kar yağarken havuz da yüzmenin,sabah mis gibi bir doğada gezinti yapmanın keyfini çıkarabilirsiniz.
Detaylar için:http://www.kayahotels.com/oteller/resort-oteller/kaya-greenpark
Mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir il Safranbolu.
Şimdiden iyi gezmeler.
Görüşmek üzere.
Yorumlar
Yorum Gönder
Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim.