EDİRNE ÇIKARMASII !🌟🎒

Herkese merhabaa :)

Havalar ısındı,güneş yakıyor ohh mis valla.
Bizde bu havalar da dururmuyuz tabi ki hayırrr :) 
Bi Edirne yapalım dedik, gittik geldik vallahiii.



Cumartesi (02.05.2015) oluyor sabah 7de düştük yollara, ekibi topla yola koyul falan 7:30 oldu.
İstanbul anadolu yakasından avrupa yakası çıkışa neredeyse Silivriye 1 saatte vardık. 
Bu eşittir mucize demek :)
Ne güzelmiş arkadaş eziyetsiz karşıya geçmek her neyse oradan sonra da 2-2 buçuk saatte Edirneye varmış olduk.
Edirne yolu çok güzel. Rahatlıkla herkesin araba kullanabileceği şeritleri fazla sakin olan bir yol.
Amaaaa kendi adıma Edine için güzel diyemeyeceğim ne yazıkki !!

Edirne bizi fazla sıcak hatta yakıcı bir güneşle karşıladı.
Meriç mehrinin yanına kahvaltı yapmaya doğru devam ettik. Yanımızda 5 sene üniversite hayatını orada geçirmiş rehberimizde vardı :)
Meriç nehrinin yanında ki cafelerde gereksiz pahalı olucağını düşündüğümüz için evden hazırlıklarımızı yapmıştık. Yinede Edirne sosyal tesisine uğrayıp yanımızdakilerle orada yapabilirmiyiz diye sorduk ama tabiki cevap hayırdı. Şaşmam bizim ülkemizde kendi insanına yardımcı olmama, kazıklama çabası çok fazla !!
Bu konu ile ilgili hokkalı bir yazı hazır zaten. İçimdekileri herşeyiyle ortaya koydum.
Bir sonra ki yazım bu olacak.

Bizde devam edip Edirne ormanına gittik.
İyi mi ettik kötümü bilemedim.
Orman demeye bin şahit isteyen,bakımsızlıktan mahvolmuş,çöp yuvasına dönmüş, o güzelim cennet yerini cehenneme çevirmiş bir belediyecilik sistemi ne yazıkkii !! 
Edirne'yi yakın zamanda sel felaketi vurmuştu evet ama bu kadar turistlik bir şehirin bunu hemen düzeltmesi gerekirdi.
Tek bir şeyi söylemeden geçemiycem ülkemizde çoğu tarihi yer veya park,bahçe, orman gibi doğal alanlara para öderken, Edirne bu konuda hiç bir maddi talepte bulunmuyor.
Her yer hemen hemen ücretsiz bu süper ! Kendi topraklarımda olan tarihi yerlere özellikle İstanbul da yüksek meblalar verip girerken !!!

Öyle böyle bir masa bulup en temiz yerde kahvaltımızı yaptık.
Güzel Meriç nehrinin yanında mis gibi hava ve arkadaşlarla sohbet eşsiz.
Ama ama ahh o çöpler resimdede görüceğiniz üzere şehrin heryeri öylee :((

Kahvaltımızın ardından başta Meriç nehrinin etrafında tur atmak üzere, Mimar Sinan güzel sanatlar fakültesi içindeki Lozan Barış Anıtı, meşhur Kara tren,Sultan 2.Beyazıt Külliyesi,Şükrü Paşa Anıtı ve meşhur Selimiye camiinden sonra turumuzu meşhur ciğerini yedikten sonra noktaladık.

Tek tek söylecek olursamda Lozan Barış anıtı ve Kara tren güzeldi. Lozan Barış anıtının yanında bilgilendirmesi bulunuyordu bu güzel ama Kara tren için malesef yoktu.
Ve anlayışsız insanımız üstüne çıkıp hem trene zarar veriyorlar hemde resim çekilmek isteyenlere engel oluyordu.
2.Beyazıt Külliyesi eminim çok güzeldir ama biz ne yazıkki giremedik.
Mektep kısmı açıktı ama sağlık kısmı Mayıs ortasına kadar kapalı olduğu için girmedik.
Sağlık kısmı daha güzelmiş arkadaşlarımız öyle söyledi.
Şükrü paşa anıtı ise bütün Edirne'yi kuş bakışı görebilme şansı veriyor.
Güzel ve bilgilendirici bir anıt. İçinde savaş zamanı kurulan küçük küçük sığınak,mağarlar ve bu mağaların içinde de o zamanları anlatan resimler,kurgulu sahneler mevcut.
En son Selimiye cami bıraktık. 
Selimiye camii Edirnenin her noktasından görülebilen,Mimar Sinanın " ustalık eserim " sözünü hakeden görkemli bir camii.
Görülmesi gereken Osmanlı eserlerinden biri gerçekten.
Dış,iç,avlu her köşesiyle kendinizi o dönemde hissettiren,görkemli haliyle vay be dedirten bir eser.
Ayrıca benim çok önem verdiğim bir konudur.
Unesco dünya mirasları tarafından 2011 yılında Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi dünya mirasları listesinde yer almaktadır ! Osmanlı eserlerinden 2. Kez girmiş bir yapıttır. Diğeri ise Sokullu Mehmet Paşanın yaptırdığı Bosna Hersekte bulunan Drİna köprüsüdür.
Tabiki gurur verici bir ödül bunlar ülkemiz adıma.

Ardından meşhur Edirne ciğeri için çarşıya yürüdük. 
Bu arada Edirnenin her yeri yürüyerek gezilebilecek büyüklükte ama o sıcağa dayanabilirseniz :)
Aydın ciğer çok meşhurmuş ammaaa cumartesi pazar yer bulucak an yok diyebilirim. 
Bizde o sırada beklemek yerine Akgün ciğer'e oturup yedik.
Benim et ile aram olmadığı için çok yorum yapamıycam biraz zoraki yedim ama diğer arkadaşlar ciğerini beğendi. Eğer Aydın'da yer bulamazsanız burayı tavsiye edebilirim.
Yedikten sonra o kadar gezintiye rehavet çöktü tabi.
Hemen çarşısında ki güzel serin bir çay bahçesinde dinlendikten sonra meşhur badem ezmesi ve kurabiylerinden tadıp dönüş yoluna koyulduk.
Ve bir gezimiz daha sona erdi :)

Bir arka sokağına bile gidip farklı bir kültürü görmek,farklı bir lezzet tatmak,farklı insanlarla konuşmak ufkunuzu açar. Siz farketmeseniz bile size çok büyük gelişimler katar.
Gezin,görün,yiyin,dokunun,öğrenin hayatı yaşayın. 
Hepimiz her yaşta daha çok genciz unutmayın !!

Unesco tarafından korunmaya alınmış her eseri,her şehiri incelemenizi tavsiye ederim.
Ben yazın bir tanesini daha görme şansını yakalıyacağım. 
Cesky Krumlov - Çek Cumhuriyeti sabırsızlanıyorum :) 

Okuduğunuz için teşekkürler.
Görüşmek üzere !

Yorumlar