BİR TATLI HUZUR - YUVACIK -

Selamlarrr

İstanbul da oturanlar için bir tatlı kaçamak YUVACIK'dan bahsedeceğim bugün.
Sakinlik,dinginlik,doğa ile iç içe 1 saatlik uzaklıkta olan gizli kalmayı başarmış,yapısını doğasını bozmamış Yuvacık.
Ben bayıldımm. Maşukiye-Sapanca taraflarını da çok sevmiştim amma ve lakin Yuvacık tam bir doğa harikası.
Üstelik Maşukiye kadar da para tuzağı dolu olan restoranlarla dolu değill..
Hihihihih :))


Yuvacık Kartal'la arası 1 saat uzaklıkta.
Karşıda oturanlar içinse maksimum 2-2 buçuk saat sürecek(trafikk) mesafe de mutlaka gidilip bir gün bile olsa doğa ile başbaşa kuş sesleri eşliğinde kahvaltınızı,akşam yemeğinizi,öğle uykusunu şöylee huzur içinde yapabileceğiniz bir küçük ilçe.
Yuvacık İzmit'e bağlıdır.
İzmit'in diğer turistik bölgelerine göre daha az insanın olduğu yapısının daha az bozulduğu ve daha ucuz olan bir ilçe.

Biz her zaman ki gibi termosumuza çayımızı koyup düştük yola. 1 saat sonra Yuvacık barajının oradaydık.
Görsel şölen diyebiliriz. Belediyenin belli bir kısmına koyduğu baraj yanı masalarının ücretsiz oluşuna bayıldık. En az öyle bir yer 25-30 tl arası olurdu normalde. Doluluk oranı ise %30 diyebiliriz. Bekleme sıkıntısı yok. Biz baraj etrafında devam ettik ileride daha hoş ama herkese uymayabilecek,kuş bakışı barajı izlediğimiz çimlik alan bulup kurulduk :)
Attık örtümüzü çıkarttık ayakkabılarımızı çimlere basa basa yaptık kahvaltımızı. Enerji dolduk. Güneş ısıttı içimizi. Mis gibiydi. Toplandık tekrar devam ettik yola :)

Baraj etrafında ister dönebilir ve piknik alanlarına gidebilirsiniz ki bilgilendirme süper her yerde tabelalar var. İsterseniz de bizim gibi tabiat parkında yürüyüş yapıp bol oksijen çekersiniz :)
Biz beşkayalar tabiat parkın da uzun bir yürüyüş yaptık.
Tabiat parkına giriş yüksekten olup yavaş yavaş aşağılara iniyorsunuz ve en sonunda duyduğunuz su sesi sizi cezbediyor ve bir bakıyorsunuz uzun ve gür bir dere. O yorgunluğa ve terlemeye o buz gibi su süper geliyor :)
Tamamen doğal oluşum,doğa harikası ve halkında bu güzelliği bozmadığı aksine bir kaç tahta parçaları ile güzelliştirdiği bir manzara.
Oturup soluklandıktan sonra dere kenarında başlıyorsunuz yine bir yürüyüşe,sohbet ile o kadar tatlı geliyor ki :)

Ama çıkış düşününce biraz korkuyoruz :) mecbur çıkıyoruz yoksa orada yaşayabilirim yani :)
Çıkış itiraf etmeliyim ki yoruyor. Üstelik arkanızda o güzelliği bırakıp gitmek istemeyince hüzünlü bir yol oluyor :) 
Bu yürüyüş bizim için 2 saat sürdü. Hiç bir ücret ödemeden bu doğa harikasını gezebilirsiniz.(İstanbul da orman girişleri için bile para öderken)

Başlıyoruz hafiften acıkmaya :) Bir çok seçenek var ama şöyle bir gerçek var kı piknik alanı diye girdiğiniz tesisler güzel olan manzaralı yerleri restoran daha kuytu köşe olan yerleri piknik alanı yapmışlar. Restoran fiyatları açıkçası fazlaca uçuk fiyatlar. Kazık yemeye niyetimiz yok. 
Aklımız var verenlere lafım yok,bizde vermişizdir zaman zaman zorunda kalmışızdır ama dışarıdan da temin edebileceğin üstelik kendin yaptığın için keyfinin de başka olacağı yemeklere neden 3 katı fiyat ödemeliyim ki ??!! 

Tabi ki ödemem üstelik biz gezginsek ucuz gezmeliyim, ucuz yemeliyim, ucuz görmeliyim.
Ücretsiz görmeliyim,yardım almalıyım,paylaşmalıyım,misafir olmalıyım böyle olmalı.
Ülkemiz iyice aç gözlü insanların para hırsına ve bu insanlara para yediren marjinal gruplarla dolup taşıyor. Acınası !

Neyse biz başlıyoruz piknik yapmak isteyen insanlar içinde manzarası güze olan bir tesise.
Biraz dolaştıktan sonra harika ve sakin bir tesis buluyoruz. Ve halt etmiş o restoranlar diyorum !
Kuruluyoruz mis gibi önümüzde o muhteşem görkemle akan dere.
Buz gibiii, bir de üstüne salıncaklar,hamaklar ohhh :)

Gerçekten çok keyifli bir piknik yapıyoruz. 
Konuşkan çiftler sıkılmıyor arkadaş :))

Tesisin adı; Çınaraltı. Buranında bir restoran bölümü bir de piknik alanı mevcut.
Ama her ikiside manzara ve doğa içinde.
Biz masa başına 25 tl verdik.
Biraz yüksek bir fiyat ama restoranları kıyasla en makulu bu oluyor.
Üstelik kendin pişir&ye olayını seviyorsanız harika bir tavsiye sizin için.

Yuvacık böle geçti bizim için.
Huzur dolu,mutlu,yenilenmiş olarak döndük kalabalık İstanbul'a :)

Bir sonra ki yazımda görüşmek üzere :)
Unutmayın her şehir ayrı bir kültür ayrı bir hazine.






Yorumlar